“Acıbadem Sports”, the first and only holder of a FIFA Medical Center of Excellence certificate in Türkiye since 2012, is a sports health center built on 4.500 square meters adjacent to Acıbadem Fulya, a full-fledged hospital in Istanbul, the intersection of Asia and Europe.
"Spora Başlıyorum"
Sürdürülebilir Egzersizin Psikolojisi
Mine Baş
Psikolog, Psikoterapist Marmara Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi
"Bu pazartesi, spora başlıyorum!"
Düzenli spora başlama motivasyonumuzu dile getiren “Bu pazartesi, spora başlıyorum!” cümlesini çoğu kez arkadaş sohbetlerinde duyarız, bizler söyleriz ya da sessizce kendimize bu sözü veririz.
Genellikle spora başlama kararımızı; pazartesi günleri iş çıkışı veya rahat bir zaman dilimi ayırmak için hafta sonları, sıklıkla da “yeni yıl, yeni başlangıç!” temennisi olarak Ocak ayında ama özellikle yaz yaklaştıkça alabiliyoruz.
Bilimsel ve sağlık açısından, sporun her gün yeni bir faydası ve önemi vurgulanırken, çoğu kişi tam motivasyonla, büyük bir hevesle spora başlıyor. Genellikle bir sağlık problemini gidermede destek olması, daha fit ve canlı görünmek isteğimiz ya da formda bir vücuda sahip olmak, sağlıklı yaşam için egzersiz algısı, spora başlamak motivasyonumuzun temel kaynakları.
Düzenli spor yapan bireylere sorulduğunda; yüzde 32.7’si temel motivasyon kaynağı olarak sağlıklı yaşamı söylüyorlar. Sağlıklı yaşamı ise yüzde 18.7 ile kilo vermek, yüzde 17.7 ile kendini iyi hissetmek, yüzde 14.1 ile fit olmak, yüzde 10 ile kas yapmak, yüzde 5 ile sporun alışkanlık haline gelmesi ve yüzde 1.8 ile kilo almak takip ediyor.
Dijital ve yazılı platformların bireyin yaşantısı içerisinde önemli noktaya gelmesiyle birlikte sporun ve hareketli yaşamın sağlığa etkisi ve faydası üzerine artık herkes en az uzmanlar kadar bilgi edinebilmekte günümüzde. Düzenli hareket ve egzersizin; kalp-damar hastalıklarından korunmak, kan dolaşımını düzenlemek, ideal beden kitle endeksine ulaşmak her bireyin günlük yaşantısında rahatlıkla fikir yürütebildiği konular haline geldi.
Bu sağlığımıza faydalar listesini uzatmayı ve bilgilenmeyi uzmanlarına bırakalım, fiziksel hareket ve egzersizin bir de zihinsel ve psikolojik faydalarına bakalım:
Fiziksel Hareketin Psikolojik Faydaları
Bedensel sağlığa faydaları yanısıra, bireyin yaşantısına düzenli hareket ve egzersizi katmasının zihinsel ve ruhsal sağlığı üzerinde de oldukça fazla olumlu etkilerini biliyoruz.
Düzenli yapılan hareket ve egzersiz;
Öyleyse, tüm bu beden ve ruh sağlığına faydalarını gözeterek, bize iyi geleceğine inanarak başladığımız sporu, nasıl oluyor da uzun süre devam ettiremiyor ve başladığımız programları yarıda bırakıyoruz?
Sporu Neden Bırakıyoruz?
Egzersiz davranışı araştırmalarına bakıldığında; her 100 kişiden 53’ü en geç bir yıl içinde spora başlamayı düşündüğünü bildirmekte ancak düzenli bir program başladıktan sonra ancak %25’i spora devam etmektedir. * Başlanılan sportif programları yarıda bırakmaya ilişkin bu yüksek oranlar, sportif davranışı anlamak için daha yakından bakmayı gerektiriyor.
Nasıl oluyor da bu kadar bilinçli ve farkında olarak başlama kararı aldığımız, hatta belki de düzenli gidebilmek adına bir spor salonuna üye olarak başladığımız sporu, belirli bir süre devam ettikten sonra ötelemeye başlıyor ve planladığımız süreyi tamamlamadan bırakabiliyoruz?
Mantıklı düşünen aklımız spora başlama kararı alırken, daha örtük başka bir aklımız bu kararımızı sürdürmemizi sekteye uğratıyor olabilir mi?
Bunun nedeni akılcı değerlendirmelerimiz yanısıra duygularımızın da işin içine girmesi olabilir mi?
Spora başlama motivasyonumuzun altında bizim fark edemediğimiz başka motivasyonlar yatıyor olabilir mi?
Bu soruların yanıtlarını fiziksel hareketin, insan ihtiyaçları arasında nasıl bir yeri olduğunu inceleyerek yanıtlamaya çalışalım.
İhtiyaçlar İçerisinde Fiziksel Hareketin Yeri
Tıpkı doğada olduğu gibi bireyler de sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisindedir. İnsanın da sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisinde olma ihtiyacı, bu yoldan sağlayacağı yaşama devam etme motivasyonuna, kişisel doyuma ihtiyacı vardır.
Günümüzün kalıplaşmış, standartlaşmış ve tek tipleşmiş yaşam koşulları içerisinde birey bu ihtiyacını kısıtlı olarak tatmin edebilmektedir. Teknolojinin sağladığı kolaylıklar ve sosyal gelişmeler yaşamı bir yandan kolaylaştırırken, diğer yandan evrimsel olarak alışılageldiğimiz hareketlilik düzeyini azaltmaktadır.
İçsel bir şekilde bunu hisseden günümüz insanı, bu sıkışıklığı aşmak, hareket ihtiyacını karşılamak için kendi yaşam koşullarına en uygun fiziksel hareket olanaklarına yönelmektedir. Çevremizde gözlemlediğimiz yürüyüş, koşu, bisiklete binme, yüzme ve trekking gibi bireysel olarak kolayca yapılabilecek sporlara artan ilginin güçlü bir nedeni de bu doğal ihtiyaçtır.
Bunların yanı sıra bireylerin, davranışlarına yön veren çok güçlü başka ihtiyaçları da vardır:
Fiziksel hareket etkinliklerine katılmak, doğal hareket ihtiyacına ek olarak, kişiye diğer ihtiyaçlarını da dolaylı olarak giderebileceği kolay ve etkili bir olanak sunar.
Sporu, Doğal bir İnsani İhtiyaç Olarak Konumlandırmak
Herhangi bir fiziksel harekete başlama kararımızı gözden geçirdiğimiz dönemler, aslında büyük olasılıkla diğer insani temel ihtiyaçlarımızı doyuma ulaştırılamadığımız ve hayat içerisinde sıkışmış hissettiğimiz, doyum aradığımız dönemlere denk gelebilir.
Hızlı yaşadığımız ama genelde hareketsiz, sanal olarak herkese ulaşabilir ama gerçekte yalnız, her bilgiye kolayca ulaşabilir ama önceliklere odaklanmamız dağınık, sağlıklı yaşam peşinde ama doğadan uzak olarak yaşadığımız günümüz dönemi, bizim temel insani ihtiyaçlarımızı karşılamakta yetersiz kalmaktadır.
Bu noktada düzenli hareket ve ya spor, doğal hareket ihtiyacımızın yanısıra, karşılanmamış diğer ihtiyaçlarımızı da doyurucu bir işlev üstlenmektedir.
Doyurulamayan ikincil psikolojik ihtiyaçlarımızın farkında olarak, sporu fiziksel hareket ihtiyacımızın odağına yerleştirdiğimizde, ihtiyaç ve karşılanması ilişkisi doğru bir zemine oturacağından, başladığımız sportif etkinlikleri sonradan bırakma olasılığımız da düşecektir.
Sürdürülebilir Egzersiz İçin
Planlamalarda hedeflere ulaştıkça kendimizi içerden ve samimiyetle takdir etme alışkanlığını benimseyerek spora başlamak, hareketi hayatımızın kalıcı bir parçası haline getirmekte kolaylaştırıcı olacaktır.
Akış ve akışta olmak mı nedir?
O da bir sonraki yazımızda...
Sağlıklı ve bol hareketli günlerde kalın.